30 Ocak 2013 Çarşamba

Anne oldum! (And again and again and again.....)

Blog işi bazen saçma gelse de tam gün anneliğin içinde birşeyler üretmek vs vs galiba. Yani o kadar çok anne bebek blogu var ki anlatamam en azından. Yani bunca kadının büyük bir kısmı bebiklerini birbirlerine gösterip en beyaz Türk hayatları ve yakışıklı kocalarıyla gururlanmak için yapıyorlarsa da bunu, kalan kısım da bayaa bayaaa büyük hani.

Neyse işte diyeceğim odur ki ben bu haftasonu oğlanı babasına bırakıp sokağa çıktığım minicik bir zaman diliminde gidip bir sürü para vererek bir halı yıkama makinası aldım! (Anneeee ben anne oldum!!!) Sonra bu halı yıkama makinası markasının abuk sabuk fiyat politikasını eve döner dönmez keşfedince kan beynime gitti ve sonra beyime. Ve o sapsakin kocam ve halihazırda asabi ben bana makinayı satan zavallı insanları doğduklarına ve bana o satışı yaptıklarına pişman ettik ama yine de iade almaya ikna edemedik. Herneyse işin sonunu başka bir yere bağlayacağım. Bu adrenalin patlaması bana bir iyi geldi ki! Çok iyi geldi. Yani kesintisiz 9 saat uyumuş gibi oldum. O akşam tıpkı eski kafamın meşgul olduğu zamanlarda yaptığım gibi yemeği de elimde olmadan biraz es geçtim ve ta taaa bir kilo daha verdim! İşte böyle. Ama fiyat olayı hakikaten çok fenaydı, eve gelip internet fiyatlarını gördükten sonra bir an için dolandırıldığımı düşünecek kadar fena. Neyse işte sonra bu insanlarla da arayı düzelttik. Makinemizi alıp bağrmıza bastık (servisinin gelip açılışı yapmasını bekliyoruz).

annnnnii!

şimdi bu ve bir aşağıdaki postu yazıp gereksiz bulduğum için yayınlamamıştım. gece yayınlayayım dedim ama kronolojik sıra kaymış bulundu. neticede bu da böyle bir anımdır :)

20.12.2012

Uzun zaman geçti. Oğlum 8 aylık oldu. 6. aydan sonra zaman nasıl geçti hiç anlamadım. Artık desteksiz oturabiliyor (arada bir Londra köprüsü yıkılıyooooooor....güm!), 6 tane dişi var ve çiğneyerek yemek yiyebiliyor. Kendi kendine uzun uzun oyuncaklarıyla oynayabiliyor (ama oynamıyor sıpa bir süre sonra mutlaka beni yokluyor nerdesin gel yanıma diye), oyun oynarken pat, güm, çat kafaya göze bir şeyleri çarpabiliyor ve fakat nadiren ağlıyor (aferim). Böyle işte. Üç aşağı 5 yukarı her 8 aylık bebeğin yaptıklarını yapıyor şükür. Bir değişik tarafı sanıyorum bizim oğlanın el becerisi yüksek olacak. Ellerini kullanrak yapması gereken işlerde biraz ilerden gidiyor gibi.

9 Ay 5 Gün


şimdi bu ve bir yukarıdaki postu yazıp gereksiz bulduğum için yayınlamamıştım. gece yayınlayayım dedim ama kronolojik sıra kaymış bulundu. neticede bu da böyle bir anımdır :)


19.01.2012

Hamilelik kadar bir süre bebekli geçmiş hayatımda. Hamilelik hayatımdan minicik soluk pembe (yani uçuk mavi) bir fotoğrafken bebekli hayatımın her anı içime kazınarak ilerliyor diyebilirim. Umarım hep böyle olur. Umarım hiç unutmam oğlumun büyüme çabalarını. 9 aylık bir bebek, yarı bebek yarı çocuk halleriyle sizi kendine çok fena aşık ediyor. İlk günden beridir böyle hissediyorum diyemem ben vallahi, her geçen gün daha fazla aşık oluyorum oğluma. Böyle hastalıklı bir kompleks filan geliştirmem işallah ama geçenlerde ilk kez anneme bırakıp sevdiğim dostlarımla bir kadeh de şarap içtikten sonra oğlumu almaya dönerken uçuyordum galiba :) Of yazmadığım ne çok şey oldu. Ve yazmayacağım şeyler de olacak.

9 ay itibariyle oğlumun uykuları çok fena. İlk kaç ay iyi uyudu hatırlayamıyorum bile. Kafam tam anlamıyla 1500! "Separation anxiety" mi oldu evladım Ferber yapmadık diye tepemize mi çıktı anlamış değilim. Son birkaç gündür çaresizce birlikte uyumaya da başlamıştım ama bu akşam birlikte uyuma işini rafa kaldırmaya karar verdim. Zira şimdilik o pofuduk ayakları sabahları göz hizamda bulmaktan çok memnun olsam da bu işin 2, 3 yaşına kadar sürme ihtimali hiç hoşuma gitmiyor.